Vedat Yeler
ATİNA –Yunanistan’ın başkenti Atina’da 28 Aralık’ta hayatını kaybeden Wernike Korsakoff’un hastası Cafer Kurt’un cenazesi Türkiye’ye uğurlandı.
Ölüm orucu ve sonrasındaki zorunlu müdahale sırasında sağlığını kaybeden Wernike Korsakof hastası Cafer Kurt, 28 Aralık’ta solunum yetmezliği nedeniyle Atina’da hayatını kaybetti. Kurt’un cenazesi bugün (13 Ocak) akşam saatlerinde törenle toprağa verilmek üzere Atina’dan memleketi Samsun’a gidiyordu.
Kurt, dostları ve meslektaşları için düzenlenen veda törenine Yunanistan, Türkiye ve Kürdistan’dan çok sayıda devrimci ve sosyalist kurum katıldı. Saygı duruşu ile başlayan törende arkadaşları tarafından Türkçe ve Yunanca konuşmalar yapıldı.
‘İnandığı değerler uğruna hayatını harcadı’
2002’den sonra güçlü bir sürgün süreci yaşayan Kurt’la aynı dönemde sürgüne giden arkadaşlarından Kamil Yıldız, Cafer Kurt’un hayat hikayesinin kısa aktarımlarını yaptı.
Hayat hikayesini anlatmanın bir vefa borcu olduğunu belirten Yıldız, Kurt’un genç yaşta Türkiye Komünist Partisi (Birlik) saflarında bir devrim çabasıyla tanıştığını ve bu çabasını gittiği her yerde sürdürdüğünü ifade etti. Kurt’un 1997 yılında tutuklandığını, 2000 yılında başlayan ölüm orucu hareketlerinde Türk Devrim Partisi (TDP) tutsaklar adına yer aldığını kaydeden Yıldız, Kurt’un ölüm orucu sürecinden sonra serbest bırakıldığını ve sürgününün başladığını kaydetti. .
Cafer’in Yunanistan’da sürgünde kendi ayakları üzerinde durmaya çalıştığını belirten Yıldız, “Sevaplarıyla, günahlarıyla, eksiklikleriyle, zaaflarıyla, başarısızlıklarıyla, direnen yanlarıyla iyi bir devrimci olmaya çalıştı. Her şeyiyle devrimci bir insandı. Kendisi için hiçbir şey istemedi. Bütün hayatını inandığı değerler uğruna geçirdi.”
‘Engellemelere rağmen mücadelesinden geri durmadı’
Ardından Cafer’in sürgünde görev yaptığı Yunanistan’ın Tüm Mücadele Eden İşçiler Cephesi’ne (PAME) bağlı engelliler sendikası SEAAN adına Haris Kourdakis bir konuşma yaptı.
Kurt’un Yunanistan’daki sınıf mücadelesinde barbar kapitalizme karşı yoğun bir çaba gösterdiğinin altını çizen Kourdakis, “Engellemelerine rağmen mücadelesinden uzak durmadı, her zaman dimdik oldu ve bu şekilde sınıf mücadelesine katıldı. bizim ülkemizde. Hep bizimle oynadı. Hem engelliler mücadelesinde yer aldı, hem hakları için mücadele etti, hem de Yunanistan’daki sınıf mücadelesinde var gücüyle var oldu, yanımızda oldu.”
Kourdakis konuşmasını şöyle sürdürdü: “Halkımızın mücadelesinde yer alırken, emperyalist saldırılara karşı dünya halklarının yanında tavır aldı.” Onun önünde bu mücadeleyi sonuna kadar sürdüreceğimizin sözünü veriyoruz” dedi.
Kürtçe “Şehit Namirin”, Yunanca “Düşmanımız birdir, emperyalizmdir” sloganları ve alkışlarla son bulan törenin ardından gerçekler Türkiye’ye doğru yola çıktı.
Cenazesi 14 Ocak sabahı saat 07:30 sıralarında İspala Sınır Kapısı’nda ailesi ve arkadaşları tarafından karşılanacak olan Kurt, buradan memleketi Samsun Bafra’ya hareket edecek.
Kurt, 15 Ocak Pazar günü saat 12:00’de Bafra’da yapılacak cenaze töreninin ardından toprağa verilecek.
